Ali ve Nino
Bakü'de, Birinci Dünya Savaşı ve Rus Devrimi boyunca, Azerbaycan'ın
bağımsızlık savaşı verdiği kaotik ortamda geçen romanın kahramanı Ali Han Şirvanşir, soylu bir
Müslüman ailenin oğludur. Rus disipliniyle yetişmiş, eğitimli, Hıristiyan
geleneği ile büyümüş ve Avrupa’nın yaşam tarzını benimsemiş soylu bir ailenin
kızı olan Nino'ya âşıktır.
Asya'da mı yoksa Avrupa'da mı olduğu tartışma konusu olan Bakü'de, Ali Han'ın
kararı “Asyalı” olmaktır. Nino Kipiani ise tersine Avrupalı duyarlılığına
sahiptir. İki genç, aşklarını yaşatabilmek için mücadele verirler.
Doğu kültürü içinde doğan ve bu kültür ile yetişen genç, müstakbel eşinin
de kendi kültürüne, dinine uyum sağlamasını ve kapanmasını arzu eder ama Nino
kesinlikle bunu reddetmektedir. Ali Han ile Nino ne olursa olsun birbirlerini
sevmeye devam ederler. Nino’nun ailesi başlangıçta karşı çıksa da sonunda
evlenmelerine ikna olur ve Ali Han'ı akrabalarıyla tanıştırmak üzere Tiflis'e
götürürler. Onlar Tiflis'teyken Nino’nun ona âşık Ermeni genç Melik Nahararyan tarafından
kaçırıldığını haber alan Ali Han, arkadaşlarıyla birlikte onlara yetişir ve
Nahararyan'ın işini bitirir. Artık aranan bir suçludur; Dağıstan'a
gider. Bir gün, Ali Han'ın dostu Molla
Seyit, ona Nino'yu getirir. İki sevgili evlenir. Rusya’da gerçekleşen
ihtilalden sonra Ali Han artık aranan bir suçlu olmaktan çıkınca Bakü’ye
dönerler.
Ancak Bakü’de Rusların silahlandırdığı Ermeniler ile çatışmalar
yaşanmaktadır. Ali Han da çatışmalara katılır. Sonunda Ermeni-Rus birlikleri
şehri istila eder. Olaylarda sevdiklerini kaybeden Ali Han, Nino ile
birlikte İran'a
gider. Nino, kimi gelenek ve göreneklerine, kaderciliğine anlam verememektedir.
Nino'nun bu ülkeye alışamaması Ali Han'ı çok üzer. Kafkas İslam Ordusu'nun şehri kurtarmasından
sonra Bakü’ye dönerler.
Azerbaycan hükümeti artık Gence'den Bakü’ye
gelmiştir. Ali Han Dışişleri’nde memuriyete başlar, Nino ile bir kızları olur.
Bakü’nün Ruslar tarafından işgali üzerine Ali Han, eşini ve kızını Tiflis’e
gönderir. Kendisi Gence Köprüsü üzerinde vurulur.
Ali ve Nino heykeli
Tamar Kvesitadze tasarımı, kavuşamayan 2 insanı anlatan,
hareket eden 7 metrelik dev
Ali ve Nino, “Kurban Said” müstear adını kullanan kimliği
tartışmalı yazar tarafından ilk defa 1937’de Viyana’da Almanca
olarak yayımlanmış romandır.
Bakü’de
1918-1920 yıllarında Bolşevik işgalinin arifesinde Müslüman bir Azeri genci
olan Ali Han Şirvanşir ile Hıristiyan Gürcü kızı Nino
Kipiani arasında yaşanan imkansız aşkı konu edinir. 1937’de Viyana’da
yayımlandığı zaman yüzyılın aşkı olarak değerlendirilen eser, Romeo
ve Juliet, Rüzgâr Gibi Geçti, Doktor
Jivago gibi aşk öyküleriyle kıyaslanmış ve 37 dile çevrilmiştir. Azerbaycan
tarihi, milli kimliği, Kafkasların siyasi ve toplumsal yapısı hakkında bilgiler
veren eser, Azerbaycan’ın “milli
romanı” kabul edilir.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra popüler olan ancak bir
süre sonra unutulan kitap 1969'da Yenia Graman adında bir
ressam tarafından İngilizceye çevrildi ve bu tarihten sonra ismi yeniden
edebiyat dünyasında anılmaya başladı. 1970 yılında İngilizceye çevrilen
eser, 1971’de Türkçeye çevrildi.
Yazarın gerçek kimliği kesin olarak
bilinmez. Bu konuda tarihçi ve eleştirmenler yıllar boyunca iki gruba
ayrılmıştır. Bir grup kitabı Essed Bey adıyla bilinen
Bakü doğumlu Lev Nussimbaum (1905-1942)
ile Avusturyalı Barones Elfriede
Ehrenfels'in (1894-1982) Kurban Said imzasını
kullanarak birlikte yazdıklarını kabul ederken diğer grup kitabın Azerbaycanlı
yazar Yusuf Vezir Çemenzeminli’ye ait
olduğunu iddia eder.
Yazarın Yusuf
Vezir Çemenzeminli olduğunu iddia eden ilk kişi Türk eleştirmen Mustafa
Turgul’dur. Kimi araştırmacılar, eserin ilk taslağının Çemenzeminli’nin
kaleminden çıktığını ancak daha sonra arkadaşı Lev Nussimbaum tarafından yer
yer değiştirilerek yayımlandığını öne sürmüştür.
Roman, İngiliz
oyun yazarı Christopher Hampton tarafından filme uyarlanmıştır ve 2015
yılında aynı adla
çekilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder